Randevu Hattı

0232 252 01 07 (pbx)

info@gaziemirtipmerkezi.com

Hasta Hizmetleri

Genel Cerrahi

Genel cerrahi, vücutta sistemik ve yerel sıkıntıların cerrahi yöntemlerle tedavisi edilebilmesinin yanında, yara iyileşmesi, yaralanma gibi konuları içeren ve gelişimleri açısından pek çok cerrahi ve temel "tıp" bölümünü etkilemiş bir teknik disiplindir. Genel Cerrahi Bölümü, ilgi alanın genişliği nedeni ile birçok bölüm ile işbirliği içinde ve eş zamanlı olarak çalışmaktadır. Genel Cerrahi hastalarının tedavisinde en önemli aşamalarından biri de ameliyat sonrasında hastanın en kısa zamanda eski yaşantısına dönecek hale gelmesidir.

Genel cerrahi bölümüne gelen hastaların büyük bir kısmını kanser hastalarından oluşur. Bu gibi rahatsızlıkların tanı ve tedavisinde genel cerrahi bölümü diğer bölümlerle beraber çalışarak sonuca varır.

Genel Cerrahi Neye Bakar, Baktığı Rahatsızlıklar

  • Apandisit,
  • Memede ağrı,
  • Tiroid hastalıkları ve ameliyatları,
  • Memede kollara doğru yayılan ağrı,
  • Memede ele gelen sertlik,
  • Karın bölgesinde şişlik, buna bağlı ağrı,
  • Gangren,
  • Basur,
  • Hemoroid,
  • İnce bağırsak,
  • Kalın bağırsak,
  • Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs-Pilonidal Kist)
  • Karaciğer,
  • Mide,
  • Vücutta bulunan et beni ve yağ bezesi,
  • Karın bölgesinde oluşan şiddetli ağrı,
  • Büyük dışkı ile gelen kan,
  • Dönüşümlü olarak ishal ve kabızlık,
  • Göbek bölgesinde ağrı ve şişlik
  • Kasıkta ağrı ve şişlik,
  • Acil vakalar,
  • Mide, barsak, karaciğer, safra kesesi, pankreas, apandisit, hemoroid, fistül, guatr, kistler ve varis ameliyatları tarzında cerrahi hastalıklar.
  • Yağa karşı hassasiyet, bağırsakta oluşan gaz ve midede doygunluk duygusu,
  • Sağ kaburga altında baskı, sağ kürek kemiğine kadar oluşan sırt ağrıları,sağ omuz bölgesinde ağrı,
  • Travma ve kazada oluşan yaralanma,

KIL DÖNMESİ NEDİR? (Pilonidal Sinüs – Pilonidal Kist)

Kıl dönmesi yani pilonidal sinüs genellikle saç ve cilt döküntülerinin cilt altında oluşturduğu anormal bir ceptir. Latince kıl anlamına gelen Pilus ve yuva anlamına gelen nidus kelimelerinden türetilmiştir. Enseden, sırttan dökülen kıllar kuyruk sokumu bölgesinde toplanarak kılın yapısı gereği cilt altına girebilir. Kıllar düz bir boru şeklinde değildir. Üzerinde aynı başaklardaki dikenler gibi tek yönde çıkıntılar vardır. Tirbuşon gibi deri altına giren kıllar cilt altında yuvalanarak cilt rahatsızlığı oluşturmaktadır. Kılın deri içinde yuva yapmasıyla ortaya çıkan kronik enfeksiyon kıl dönmesi olarak tarif edilir.

KIL DÖNMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Enfeksiyon oluşmamışsa kıl dönmesi belirti vermeyebilir. Enfeksiyon gelişen kıl dönmesi belirtileri şunlardır:

  • Kıl dönmesinin en sık görülen belirtisi anüsün 3-5 cm yukarısından kalça oluğuna doğru ciltte bir ya da birkaç tane sinüs varlığıdır. Bu sinüsün içerisinde hemen daima serbest kıl, debris ve granülasyon dokusu mevcuttur.
  • Akıntı ve kötü koku kronik hastalarında kıl dönmesi belirtisi olarak ön plana çıkar.
  • Sinüs ağzının kapandığı durumlarda kıl dönmesi çok ağrılı bir durum olan apseye neden olabilir.
  • Derinin kızarması
  • Ateş

KIL DÖNMESİ NEDEN OLUR?

Kıl dönmesinin kesin nedeni belli değildir.

Kıl dönmesi için risk faktörleri şunlardır;

  • Erkek cinsiyet. Kıl dönmesi erkeklerde kadınlara oranla 4 kat daha fazla görülmektedir.
  • Genç yaş. Kıl dönmesi daha çok 20’li yaşlarda ortaya çıkmaktadır.
  • Berberlik, köpek bakıcılığı veya koyun kırpıcıları gibi meslekler.
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Uzun süreli oturma gerektiren meslekler
  • Aşırı kıllı vücut yapısı
  • Sert veya kaba saçlara sahip olmak
  • Daha önceden kıl dönmesi rahatsızlığı yaşamak

Bazı bebekler sakral gamze denilen kalça kırışıklığının hemen üzerinde bir girintiyle doğarlar. Sakral gamze enfekte olursa, kıl dönmesi rahatsızlığı olabilir.

Aşırı kilo veya obezitenin kıl dönmesi hastalığında riski artırdığına dair kesin kanıtlar bulunmamaktadır.

KIL DÖNMESİ NASIL ANLAŞILIR?

Genel Cerrah doktorunun yapacağı fiziki muayene ile kıl dönmesi hastalığının teşhisi rahatlıkla konulabilmektedir. Kalça yarığındaki hassasiyet ve kuyruk sokumunda şişlik, apse ve sinüs görünümü kıl dönmesi teşhisi konulabilmesi için yeterlidir.

Enfeksiyon şiddetli ise tanı için kan testleri yapılabilir. Pilonidal kist vakalarında genellikle görüntüleme testlerine gerek yoktur.

KIL DÖNMESİ AMELİYATI

Kıl dönmesi rahatsızlığında her hastaya uygulayabilecek standart bir cerrahi tedavi yoktur.

  • Akut pilonidal sinüs apsesinin(Akut kıl dönmesi) tedavisi acil drenajdır. Çünkü akut kıl dönmesi ciddi enfeksiyon gelişen ağrılı bir durumdur. Apsenin basit drenajı yapılıp daha sonra elektif operasyona hazırlanabilir. Bunun yanında apse kavitesinin üzerindeki cilt kapak şeklinde çıkarılarak yaranın sekonder iyileşmeye bırakılması ile ikincil bir ameliyata gerek kalmadan iyileştirme şansı da yüksektir.
  • Kronik pilonidal sinüs(kronik kıl dönmesi) hastalığı tedavisi: Konservatif tedavi seçenekleri denenebilir. Kavite içi fenol, koterizasyon, krioterapi, gümüş nitrat, alkol ile irrite edilerek içerisinin granülasyon dokusu ile dolmasını sağlamaktır. Masrafı azdır. Yara kapanma problemleri yaşanabilir. Nüks %5 kadardır.
  • Kistotomi ameliyatı: Sinüs boşluğunun tepe kısmı açılarak yaranın sekonder iyileşmeye bırakıldığı ameliyat çeşididir. Nüksü %5-19 kadardır.
  • Primer kapama: Sinüs çıkarılmasından sonra yaranın uç uca dikilmesidir. Nüks oranı %15 dir.
  • Kistektomi ve sekonder iyileşme: Kist çıkarıldıktan sonra yaranın açık bırakılarak kapanmasını sağlamaktır 1-2 aylık bir süreçtir ve hemen her gün pansuman gerekmektedir. Nüks oranı %1-6 arasıdır.
  • Mikrosinüsektomi: Bu yöntem daha çok küçük sinüsler için tercih edilebilir. Hedef sinüsün kapsülü ile çıkarılıp primer onarılmasıdır. Nüks %15 kadardır.
  • Flep yöntemleri: Halk arasında kapalı ameliyat olarak adlandırılan yöntemlerdir. Çıkartılan kist sonrası açılan boşluk uç uca getirilemeyecek kadar geniş ise yan taraflardan doku kaydırılması gerekmektedir. Bu yöntem diğer yöntemlere göre daha üstündür nüks oranları düşüktür. Yara uçlarında gerilik az olduğu için hastaların ağrıları daha azdır ve işe dönüşleri daha çabuktur. Tek dezavantajı ameliyat kesi yerinin biraz daha fazla olmasıdır. Lİmberg flep, rotasyon flebi, Z plasti flebi gibi flepler vardır. Nüks oranları % 0-3 arasındadır.
  • Endoskopik pilonidal sinüs tedavisi: Kıl dönmesi ameliyatlarında son kullanılan teknik endoskopik pilonidal sinüs tedavisidir. İnce bir kamera ile kıl dönmesinin oluştuğu bölgeye girilerek lazerden farklı direkt görüş altında sinüs içi termal olarak yakılmaktadır. Ağrısız erken işe dönüş bakımından yeni bir seçenek olarak ön plana çıkmaktadır. Nüks oranları lazere yakındır.
  • Hastaların ameliyatta yüzükoyun yatar pozisyondadır. Kıl dönmesi ameliyatı lokal anestezi ile yapılacağı gibi, belden uyuşturma denilen spinal veya genel anestezi altında da yapılabilir. Ameliyat öncesi yapılacak anestezi çeşidine; anestezi doktoru, genel cerrah ve hasta beraber karar vermelidir.

Safra Kesesi Taşları Ve Tedavisi

Safra Kesesi karaciğerden salgılanan günlük yaklaşık bir litre safranın toplandığı, küçük, kese biçiminde bir organdır.

Karaciğerin alt yüzünde, karaciğerle temas edecek biçimde bulunur. Görevi; safra sıvısını depolamak, konsantre etmek ve yemekler mideden incebağırsağa geçtiğinde kasılarak içinde biriktirdiği safrayı barsağa akıtmaktır. Böylece yediklerimizin sindirilmesine yardımcı olur. Safra kesesinde; taşlar, polipler, fonksiyon bozuklukları ve safra kesesi kanserleri gibi çeşitli hastalıklar görülebilir.

Safra Kesesi Taşı Nasıl Oluşuyor?

Karaciğerden salınan safra safra kesesi içerisinde birikir, burada safradaki su emilerek safranın yoğunluğu arttırılır. Safra bileşiminde bulunan lesitin gibi çeşitli maddelerin belirli miktarlardaki karışımı sayesinde akışkanlığını sürdürür. Fakat çeşitli kan hastalıkları, bu bölgenin enfeksiyonları, safra akımını zorlaştıran mekanik sebepler, yüksek kolesterol düzeyleri gibi safranın içinde yer alan bileşenlerin değişimine ya da safranın akışına etki eden faktörlerin varlığında safranın akışkanlığı bozulur ve safrada “tortular” gelişir. Bu tortuların çevresindeki birikimin zamanla artmasıyla da safra kesesi taşları gelişir.

  • Karın ağrısı, bulantı, kusma
  • Sarılık

Safra kesesi Taşlarının Tedavisi

Şikayetlere neden olan safra kesesi taşlarında cerrahi uygulanır. Şikayetler safra kesesinin iltihaplanmasına bağlı ise genellikle ilk üç gün içerisinde acil ameliyat ağırlık kazanırken, hasta üç gün içerisinde başvurmamışsa yatırılarak ilaç tedavisi ve ataktan yaklaşık 6 hafta sonrasında cerrahi uygulanması önerilmektedir. Bu uygulama ve öneriler hastanın karın bulguları, yaşı, ek hastalıkları ve safra kesesi iltihabının durumuna göre değişiklik göstermektedir.

Ameliyat Nasıl Gerçekleştiriliyor?

Ameliyatta taşlar değil safra kesesi alınır. Safra kesesinde sorun olduğu için taş oluşmaktadır. Dolayısıyla safra kesesi yerinde bırakılırsa bu yeniden taş oluşacağı anlamını taşımaktadır.

Ameliyatta laparoskopik yöntem önerilmektedir. Laparoskopik safra kesesi ameliyatında üç ya da dört adet yarım ve bir cm'lik küçük kesilerden cerrahi gerçekleştirilmektedir. Bu sayede;

  • Ağrı az
  • Kesi çok daha küçük
  • Ayağa kalkma ve gündelik hayata dönüş erken
  • Hastanede yatış süresi kısadır
  • Laparoskopik safra kesesi ameliyatı olacak hasta genellikle ameliyatın yapılacağı gün hastaneye yatar, ameliyattan 6 saat sonra hafif gıdalar alabilir ve ayağa kalkabilir, ameliyatın ertesi günü de taburcu edilir

ENDOSKOPİ – KOLONOSKOPİ

Endoskopi

Endoskopi sindirim sistemini incelemek için cerrahi olmadan ağızdan girilerek gerçekleştirilen bir işlemdir. Gastroenteroloji doktorunun vücutta bir kesi yapmadan organı incelenmesini sağlar. Yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağındaki rahatsızlıkların teşhisinde bazen de tedavisinde kullanılan endoskopi, ucunda kamera ve ışık bulunan esnek bir tüpten oluşmaktadır. Bazı durumlarda, biyopsi yapmak için endoskopa özel aletler eklenebilir

Endoskopi yapılmasının nedeni nedir?

Teşhis amaçlı: Endoskopi birçok semptomdan dolayı yapılabilir.

  • Anormal kanama
  • İnatçı karın ağrısı
  • Yutkunma zorluğu, yutma güçlüğü veya yemek borusunu tıkanması
  • Geçmeyen mide bulantısı
  • Uzun süre geçmeyen ishal ve kabızlık
  • Sebebi belirlenemeyen kilo kaybı
  • Mide ülseri
  • Enfeksiyonlar
  • Pankreatit
  • Safra kesesi taşları
  • Tümörler
  • Sindirim sistemindeki farklı rahatsızlıkların nedenlerini araştırmak için kullanılabilir.

Biyopsi

Bunun yanı sıra şüpheli durumlarda biyopsi yapmak için hastalara mide, yemek borusu ve oniki parmak bağırsağından biyopsi yapılmak üzere doku örneği alınabilir.

Tedavi amaçlı

Endoskopi cihazına özel aletler eklenerek tedavi amaçlı da kullanılabilir. Yemek borusu darlıklarını açmak, biriken sıvıyı boşaltmak, polip kesmek, yabacı bir nesneyi çıkarmak hatta enfekte olmuş safra kesesi gibi küçük organların çıkartılması endoskopi yöntemi ile yapılabilir.

Bunun yanı sıra endoskopi bazen ultrason gibi diğer işlemlerle birleştirilir. Endoskopik ultrason (EUS) denilen yöntem ile endoskopa bir ultrason probu bağlanabilir. Yemek borusu veya mide duvarının özel görüntüleri elde edilebilirken pankreas gibi ulaşılması zor organların görüntüleri daha rahat ve detaylı elde edilebilir.

Kolonoskopi nedir?

Kolonoskopi, kalın bağırsak ve rektumun incelendiği endoskopik bir işlemdir. Kolonoskopi uygulaması sırasında gerekirse kalınbağırsaktaki polipler çıkartılabilir veya laboratuvarda incelenmek üzere doku örneği alınabilir. Makattan girilerek gerçekleştirilen kolonoskopi işlemi hem teşhis hem de tedavi amaçlı yapılabilmektedir. Bağırsak ucunda ışık ve kamera olan esnek bir tüple incelenir

Kolonoskopi yapılmasının nedeni nedir?

Teşhis Amaçlı: Bağırsakta yaşanan sorunların teşhisi için kolonoskopi yapılabilir.

  • Geçmeyen karın ağrısı
  • Rektal kanama
  • Kronik kabızlık
  • Açıklanamayan kansızlık yani anemi veya demir eksikliği
  • Kronik ishal
  • Nedeni açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtilerde kolonoskopi yapılmalıdır.

Lazer Yöntemi ile Hemoroid Tedavisi

Hemoroid hastaları doktora gitmeye çekindikleri için ilk seviyede olan ve krem ve ilaçlarla iyileşebilecek hemoroidleri de ilerler. Hemoroid şíkayetleri iyice artıp artık dayanılmaz noktaya geldiğinde bu sefer de ameliyat korkusu kendini göstermeye başlar. Hasta ameliyat olmaktansa alternatif yöntemlere yönelir. Bu şekilde de fayda göremeyen hasta çevresinden duyduğu yöntemleri kendisine uygulamaya kalkar. Bütün bunların sonucunda ilerlemiş hemoroid ve ağrılarla birlikte daha da kötüleşmiş olarak doktorun yanına gelir. Geçici uygulamalarla günü kurtarmaya çalışmak ne yazık ki iyileşmekten öte durumu daha da kötüleştirir.

Ameliyatsız bir yöntem olan Infrared Fotokoagülasyon, halk arasında bilinen adı le lazer ile hemoroid tedavisi olarak da bilinir. Bu uygulamada anal kanalın içerisinde hemoroid başlangıç noktasına infrared ışını uygulanır. İşlemin yapıldığı yerde duyu sinirleri olmadığı için anesteziye gerek yoktur. Birkaç dakika süren bu işlem ağrısız ve acısızdır. Özellikle iç hemoroid tedavisinde, “Infrared Koagülasyon Teknolojisi” ile ameliyatsız ve hastaneye yatmadan, günlük hayatınıza hiç ara vermeden, kısa sürelerde hastalıktan kurtulmak mümkün.

Lazerle hemoroid tedavisi sırasında varsa makat sarkması ve kanama şikayetleri de ortadan kaldırılır.

Hemoroid tedavisinden korkmayın ve unutmayın ki ertelemek hastalığın ilerlemesini durdurmayacağı gibi daha da kötüleştirir.

TIRNAK BATMASI, TEDAVİ VE YÖNTEMLERİ

Tırnak batması, tırnak köşe veya kenarının yumuşak ete battığı yaygın bir problemdir. En sık olarak ayak baş parmağında görülür ve ağrı, kızarıklık, şişme gibi şikâyetlere neden olur. Tırnak batmasının tedavisi genellikle evde çeşitli uygulamalarla mümkündür. Fakat ağrı şiddetliyse veya yayılıyorsa olası komplikasyonlardan kaçınmak için profesyonel yardım almakta fayda vardır. Kişide diyabet, damar sertliği gibi ayaklara kan akışını zayıflatan bir sağlık sorunu varsa, tırnak batmasına bağlı komplikasyon riski daha yüksektir.

Tırnak batması belirtileri nelerdir?

Tırnak batmasında en sık görülen belirti ağrıdır. Ağrı tırnağın bir veya iki tarafında olabilir ve dokunmakla artar. Tırnak batmasında görülebilen diğer belirtiler şunları içerebilir:

  • Tırnak yatağında hassasiyet
  • Tırnak etrafında kızarıklık
  • Tırnak çevresinde şişme
  • Tırnak çevresindeki dokuda ısı artışı ve akıntı

Tırnak batması nasıl geçer?

Tırnak batmasının daha hızlı geçmesi için birtakım önlemler alınabilir. Bu amaçla yapılabilecek aşağıdaki uygulamalar etkili sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir:

  • Ayak tırnağının altına pamuk veya mumlu diş ipi koymak tırnak batmasının iyileşmesine yardımcı olabilir. Ayaklar günde 3 - 4 kez ortalama 20 dakika kadar ılık suda bekletildikten sonra batık tırnak kenarının altına bir parça temiz pamuk veya mumlu diş ipi yerleştirilir. Bu uygulama tırnağın cilt kenarının üzerinde büyümesine yardımcı olur.
  • Ayaklar günün kalan kısmında kuru tutulmalıdır
  • Tırnaklar batma geçene kadar kesilmemeli, uzamaları beklenmelidir
  • Antibiyotikli kremler, varsa enfeksiyonun geçmesine yardımcı olur. Krem sürüldükten sonra bandajla kapatılmalıdır
  • Rahat ayakkabılar giyilmelidir. Tırnak batması şikâyetleri devam ettiği sürece burnu açık ayakkabı veya sandaletler tercih edilmelidir.
  • Asetaminofen, ibuprofen, naproksen sodyum gibi ağrı kesiciler ayak ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir

Tırnak batmasıyla ilgili tedavi seçenekleri nelerdir?

Tırnak batması evde uygulanan yöntemlere rağmen geçmiyorsa, parmak aşırı şiş ve ağrılıysa, bölgede şiddetli hassasiyet, ısı artışı gelişirse ve irin akıyorsa, kişide şeker hastalığı varsa en doğru davranış bir doktora görünmektir. Doktor tırnak batmasına bağlı enfeksiyon belirtileri gözlemlerse ağızdan antibiyotik tedavisi başlar. Ayrıca duruma göre tırnağın bir kısmını kesmek ya da tamamını çekerek çıkarmak da gerekebilir.

Tırnak batması ameliyatı nasıl yapılır?

Şiddetli batık durumunda tırnağın bir kısmı ya da tamamı tırnak batması ameliyatı ile çıkarılır. Doktorunuz şu durumlarda tırnak batması ameliyatı önerebilir:

  • Evde yapılan tedaviler ile başarılı olunamazsa
  • Tekrarlayan tırnak batması öyküsü varsa
  • Komplikasyonları daha muhtemel hale getiren diyabet gibi başka bir hastalık varlığında

Duruma bağlı olarak, ayak tırnağının bir kısmının veya tamamının çıkarılması gerekebilir. Hastayı ameliyata hazırlamak için önce antiseptik solüsyonlarla ayak temizlenir ve tırnak yatağı anestezik bir madde enjeksiyonu yapılarak uyuşturulur. Uyuşturma işlemi oldukça rahatsız edici olabilir. İşlemden hemen önce kanamayı kontrol etmek için parmak köküne turnike yerleştirilir. Hazırlıktan sonra doktor, tırnağı yatağından ayırmak için makas ve özel aletler kullanır. Önce tırnak batmasının bulunduğu kısımdan tırnak köküne doğru dikey bir kesim yapılır. Daha sonra tırnağın kesilen kısmı çekilerek çıkarılır. Bazen tamamının çıkarılması gerekebilir. Son olarak batmaya neden olan kısımda tırnak kökünü tahrip etmek için koter denilen ısıtmalı bir elektrikli cihaz, yanda fenol veya trikloroasetik asit gibi asidik bir solüsyon kullanılır. Uygulamanın yapıldığı tırnak kısmı genellikle uzamaz. Eğer uzarsa yeni tırnak dokusu farklı bir yapıya sahip olur. İşlem tamamlandığında parmağa vazelin ile kaplı bir bandaj uygulanır.

SİĞİL NEDİR ? NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Siğiller, insan papilloma virüsleri olarak bilinen belirli bir virüs grubundan kaynaklanan iyi huylu cilt oluşumlarıdır. Siğiller en çok ellerde, ayaklarda ve yüzde görülür. Aynı zamanda genital ve anal bölgede de ortaya çıkabilir

Siğil tanısı doktorlar için normal şartlarda zor değildir. Genellikle sadece siğilin muayenesi ile tanı konulabilir. Ek olarak, çoğu durumda lezyonun şekli, yapısı ve yeri, siğil olup olmadığı ya da hangi türde bir siğil olduğu hakkında bilgi verir.

Ancak, doktor tanıda tamamen emin değilse, cilt nodüllerinden bir doku örneği alarak ve laboratuvarda incelenmesini isteyebilir. Bazı durumlarda, numunedeki etken virüsün tespitine yönelik testler de yapılabilir

Siğil tedavisi nasıl yapılır?

Normalde siğillerin çoğu vücut için zararlı değildir ve herhangi bir tedavi yapılmadan da haftalar ya da aylar içinde kendiliğinden kaybolur. Fakat kozmetik olarak rahatsız edici ise veya genital bölgede ortaya çıkarsa tedavi edilmesi gerekir. Aynı şey, ayak tabanında bulunan ve yürürken ağrıya neden olan siğiller için de geçerlidir. Aşağıda listelenen bazı durumlarda mutlaka bir doktora görünmek önemlidir;

  • Siğilde kanama ya da iltihaplanma varsa
  • Atopik dermatit gibi başka cilt hastalıkları ile birlikteyse
  • Göbekli siğil olarak bilinen molluskum kontagiosum türünde siğil varsa

Yaş ile birlikte ortaya çıkan seboreik siğiller ile bazı cilt kanseri türleri karışabilir. Bu nedenle bunların zararsız seboreik siğil olduğundan emin olmayan herkes de doktora gitmelidir

Cerrahi tedavi

Bazı siğillerde ilaç ya da kriyoterapi tedavisi işe yaramayabilir. Bu durumda siğil cerrahi olarak çıkarılmak suretiyle tedavi edilir. Lokal anestezi ile bölge uyuşturulduktan sonra siğil, ısıtılmış neşter yardımıyla kesilerek çıkarılır.